Saturday, November 28, 2015

butun karbonhidratlar kotu mu?

oncelikle suna cevap vermek isterim:
“karbonhidrat yemeyince enerjiyi nereden buluyorsun?” “bu hafta cok isim var, karbonhidrat almam lazim ayakta durabilmek icin”… vucudunuz dusundugunuzden cok daha az carb ile yasamak icin programlanmis, atalarimiz makarna, ekmek, eti form, yulaf, buyuk boy patates yiyerek yasamiyorlardi ve inanin bizden cok daha agir sartlarda calisip hayatlarini surduruyorlardi. gunde 200 gr carb yiyip normal bir sekilde ise/okula gidip geliyorsaniz, 60 dk yuruyorsaniz, yani gunumuz insani hayati yasiyorsaniz hamallik yapiyorsunuz. vucudunuzun o kadar carba ihtiyaci yok, zaten o kadar carbi idare edemiyor da, karacigeriniz, pankreasiniz, hucreleriniz yoruluyor, hıcreleriniz insulin cagrisina cevap vermiyor, beta hucreleriniz bu kadar sekere dayanamayip oluyor, sonra bir bakiyorsunuz insulin direnci ve diyabet! “seker yemiyorum ben ama tam bugday ekmegi yiyorum” diyorsaniz size kotu bir haberim var, aldiginiz tum carb vucudunuzda once sekerin yapi tasi olan glukoza cevrilip sonra kana karisiyor, yani vucudunuz, insulin mekanizmaniz “kepekli ekmek yedi” “patates yedi” “aa bak simdi kek yedi” demiyor, hepsini ayni sekilde isliyor. glisemik indeksi dusuk olanlar daha yavas kana karisiyor, yuksek olanlar kan sekerinizi hemen ve cok yukseltiyor ama gunun sonunda aldiginiz her fazladan carb yakilmadigindan hucrelerinizce yag olarak depolaniyor, kilo alip yaglaniyorsunuz. carb almadiginizda ya da cok az aldiginizda ise vucudunuz glukoz bulamadigindan yaglarinizi yakmaya basliyor, bu da zaten ketogenic beslenmenin ana amaci ve mantigi… yani az carb = bol yag yakimi!
asagidaki “neden sismanladiniz?” isimli video’yu izlemenizi rica ederim, son derece egitici!
bol bol carb almaniz durumunda, kan sekeri ve dolayisiyla insulin kaninizda yuksek miktarda gezdikce yag yakmaniz, kendinizi hucre bazinda yenilemeniz, gercek anlamda vucudunuzu dinlendirmeniz olanaksiz. bunun icin leptin hormonuna ihtiyaciniz var, o da insulin varken disari cikmiyor. soyle guzel bir tam tahilli ekmekle ya da bol yulaf lapasiyla kahvalti yaptiniz, kan sekeriniz yukseldi, insulin devreye girdi, 2 saat sonunda insulin kan sekerinizi duzenledi, tam leptin hormonunuz cikacak, aaaa ara ogun vakti gelmis, hemen 2 mandalina ya da 1 elma bir muz yediniz, hoop tekrar kan sekeri ve insulin, tam leptin kafasini uzatti bu sefer de oglen yemegi: mercimek corbasi, az bulgur pilaviyla tavuk, bir kase yogurt, tekrar ayni dongu…  senelerce ne duyduk 3 ana 3 ara ogun yapmak sagliklidir, ne buyuk yalan! sanirim karatay’i duymayan kalmadi, kendisi ne diyor? ara ogun leptin hormonunun salgilanmasini engeller, sık sık yemek yerine 2-3 ogun yiyin ve 6da yemek yeme isini bitirin. ben kitaplarini okudum, programlarini dinledim, dedigi herseyi yabanci kaynaklardan da kontrol ettim, kendisini 1000 diyetisyenin toplamina degismem (hem yurtdisinda hem yurticinde egitim gormus, dunyanin ilk kalp naklini yapan hocanin ekibinde bulunmus, cift sertifikali 50 senelik hekimle mantar gibi acilan ozel okullardan mezun ya da dil bilmediginden dunyayi takip edemeyen, hala light sut ve ekmek, eti form, galeta yazan diyetisyenleri ayni kefeye dahi koymuyorum, zaten tum dunyada beslenme uzerine yenilikler ve hakimiyet doktorlarin elindedir bu arada, diyetisyenler sadece doktorlarin dediklerini hastalarina aktarirlar).
peki butun carblar kotu mu? tabi ki hayir, bazi carblar kesinlikle almaniz gereken, size yedikce saglik kazandiran besinlerden geliyor. bunlar yesillikler, sebzeler, meyveler… ama herseyin bir zamani var. saat 6’dan sonra hicbirsey yememek kaydiyla ispanak, pazi, maydonoz, ve butun yesillikler sinirsiz yenebilir, zaten doyurucu olduklarindan isteseniz de 2 kilo yiyemezsiniz. brokoli, pancar, karnabahar, limon, avocado, sogan ve sarimsak, zencefil, domates, hindistan cevizi, salatalik lahana, biber, kabak, patlican vs. tum sebzeleri bol bol yiyebilirsiniz ve yemelisiniz de, vucudu alkali hale getirmek icin gerekli ve aslinda sizin en buyuk carb kaynaginiz sebzeler olmali… hem tahildan cook daha yararli, hem dusuk kalorili, hem hayat iksiri, hem gluten icermiyor, hem omur uzatiyor, sanirim sebzelerin yararlarini anlatmaya gerek yok? bu kadar saglikli carb kaynaklari varken, tahil ve baklagillerde olan yararlarin hepsi ve daha fazlasi sebzelerde varken ne gerek var ekmek, makarna, bugday yemeye? sebzelerden ne kadar cok yerseniz yeyin kilo almayacaginiz asikar, 6 porsiyon brokoli ile 1 porsiyon tam tahilli makarna ayni kaloriye ve carb miktarina sahip… 6 tabak brokoli isteseniz de yiyemezsiniz ama hepimiz ikinci tabak makarnayi aldik, degil mi? gelelim diger saglikli carb kaynagina: orman meyveleri basta olmak uzere tum meyveler… ama gunde 1 porsiyon ve sabah saatlerinde… zaten yedigimiz herseyde, saf yaglar, su ve yesi cay haric herseyde carb var, yogurtta, peynirde, bademde, cevizde, yumurtada, herseyde! yani isteseniz de kacamiyorken neden ekstrasini kendinize yuk ediyor, sonra da “kilo veremiyorum, ne yesem kilo aliyorum, ama ben hic yag yemiyorum kii” diyesiniz? dunya sekerin dusman oldugunu anlamis ve bas bas bagirirken neden hala carb ve dolayisiyla sekerde israr ediyorsunuz?
peki asiri miktarda carb icermelerinin disinda tahillar neden kotu? dunya nufusunun cogunlugunun bugday proteini olan glutene alerjisi ya da en azindan intoleransi oldugu dusunuluyor, yani aslinda buyuk ya da kucuk olcude vucudunuza zarar veriyor. ne gibi: dermatit, cilt sorunlari, eklem agrisi, kisirlik, reflu ve niceleri… dunyada eklem agrisi yani artrit hastasi insanlara ilk olarak tahil yemeyi birakmalari tavsiye ediliyor. akne tedavisi icin de eskisi gibi yag degil, tahillari kestiriyor doktorlar. bir diger sorun ise lectin adi verilen ve tahillarda bulunan dogal zehir, tahillar hayvanlarca yenmelerini engellemek icin bu zehri salgiliyor, lectin bize de ozellikle bagirsak florasini bozarak, bagirsagin kendini tamir etmesini engelleyerek zarar veriyor. zaten eger koylerde inek ve koyunlarin nasil otladigini gorduyseniz belki farketmissinidir, asla bugday, arpa, cavdara kendiliklerinden gitmez, hemen yesilliklere dalarlar, tahillar ancak ucuz olmasi nedeniyle yetistiriciler tarafindan hayvanlara yedirilir. hayvanlara verdigi zarardan dolayi artik “grass fed” yani otla beslenmis kirmizi et dunya tarafindan tercih ediliyor, yani bizim vazgecemedigimiz tahillari inekler ve koyunlar yemiyor, saglikli yetistiriciler artik yedirmiyor…
elimden geldigince dunyada beslenme isi nasil, bizden ne farki var anlatmaya calisiyorum, umarim isinize yariyor… hadi o zaman, hep beraber gereksiz carbi birakalim mi? cok daha iyi hissedip, kilo vereceginiz garanti, erkenden bilinclenip seker hastaligi ve tum diger hastaliklara yakalanmadiginiz icin size tesekkur edecek bundan 40 yil sonraki vucudunuz de cabasi :)

No comments: